Yıllar önce okuduğum ve iş hayatına olan bakışımı kökten değiştiren, iş hayatında Sosyolojinin önemini anlamama imkan veren bir kitaptır "Spin Selling". Bu kitaptan öğrendiğim ve aklımda kalan en önemli konu büyük satış ve küçük satış arasındaki farktır.
Büyük satışları
farklı kılan, müşterilerin algılarındaki ve davranışlarındaki değişikliklerdir.
Değer bakımından
küçük ve basit satışlar için genellikle tek bir görüşme yeterli olurken
(buradan anlaşılabileceği gibi satışın büyüklüğü getirdiği cirodan çok
sürecindeki karmaşıklıktan kaynaklanmaktadır), büyük bir satışın
sonuçlandırılması aylar sürebilir. Asıl
önemli olan, çok görüşme gerektiren satışların, tek görüşmeyle bağlanabilen
satışlardan çok daha farklı bir psikolojik ortamda gerçekleşiyor olmasıdır.
Kilit farklılıklardan birisi, tek görüşmeyle biten satışlarda, satın alma
kararının satışçının yanında verilmesi, çok görüşme gerektiren satışlarda ise
görüşmeler arasında, yani satışçının yokluğunda da tartışmalar ve incelemelerin
sürdürülmesidir.
İyi bir sunum,
müşteri üzerinde geçici bir etkiye sahiptir. Eğer, anında satış
yapabilecekseniz bu geçici satış yöntemlerini kullanarak müşterileri
heveslendirip işinizi anında bitirmemeniz için bir sebep yok. Ama anında karar
verilmiyorsa durum değişir. Bu kez müşterilerimiz bir hafta sonra,
söylediklerinizin çoğunu unutmuş ve ürününüzü satın alma arzuları azalmış
olacaktır.
Siparişi hemen, olay
yerinde alabiliyorsanız baskı kurmanızda bir sorun yoktur. Ama eğer müşteriden
sipariş almadan ayrılmak durumundaysanız, bu yaklaşımınız, nihai başarı
olasılığınızı azaltacaktır (Burada önemli olan, müşterinin kendi isteğiyle ürün
yada hizmeti satın alma kararını vermesini sağlamanızdır). Daha da kötüsü,
müşteri sizinle bir daha konuşmak istemezse, nerede yanlış yaptığınızı hiçbir
zaman tespit edemeyebilirsiniz. Kısaca, enerjik ve saldırgan bir satış biçimi
küçük satışlarda işe yarayabilir ama işi kapmak için birden fazla görüşme
gerekiyorsa ters teper.
Satış ölçeği
büyüdükçe, müşterinin satışçıyı belirli bir etken olarak görme ihtimali de
artar. Dolayısıyla satışçının önemi de artar. Ölçek büyüdükçe, ürün ve satışçı
müşteri tarafından ayrılmaz bir ikili olarak algılanır.
Satış Görüşmelerinin
Dört Aşaması küçük satışta da büyük satışta da değişmez:
- Ön Elemeler
- Soruşturma
- Yeterliliğin Gösterilmesi
- Müşterinin Bağlanması
Bu dört aşamadan en
önemlisi olanı "Soruşturma" aşamasıdır. Soruların diğer ifade
yöntemlerine göre ikna etmede daha faydalı olduğuna şüphe yoktur. Bu sadece
satış için de geçerli değildir. Pazarlık, idari etkileşimler, performans
görüşmeleri ve grup tartışmaları üzerinde yapılan çalışmalarda da aynı temel
bulgulara ulaşılmıştır. Soru kullanımıyla etkileşimin başarısı arasında
belirgin bir istatistiksel ilişki mevcuttur. Ne kadar çok soru sorarsanız,
görüşmenin başarılı geçme olasılığı da o kadar artacaktır. Ve bazı soru
türleri, diğerlerine göre daha etkilidir.
Klasikleşmiş
yaklaşımlarda, çalışanlara hep ucu açık soru ve ucu kapalı sorular arasındaki
farklar öğretilir. Başarının sorulan sorulara verilecek cevapların uzunluğuna
bağlı olduğuna inanılır. Yazar Neil Rackham, yaptığı araştırmalarda bu iki soru
türü ile başarı oranları arasında bir fark olmadığını ortaya çıkarmıştır. Buna
göre, sorduğunuz soruların ucu açık olsa da, kapalı da olsa sizi ulaştıracağı
sonuç aynıdır. Yazar, aslında soruların içeriğinin başarıyı belirlediğini ortaya çıkarmış ve buna göre
yeni bir model ortaya koymuştur: DSUİ modeli.
DSUİ modelinde
izlenen yol şöyledir:
- Durum soruları: Görüşmelerin başında sorulması gereken ve müşteri hakkında veri toplamaya yarayan sorulardır: "Sahip olduğunuz malzemeleri ne kadar zamandır kullanıyorsunuz?" yada "Şirketinizin büyüme planlarından bahseder misiniz?" gibi.
- Sorunlara ilişkin sorular: Bu sorular, sunulan ürünün katkı yapabileceği alanlara ilişkin sorunların, zorlukların ve memnuniyetsizliklerin tespit edilmesinde kullanılırlar: "Bu işlevi yerine getirmek zor mudur?" yada "Eski makinenizden elde ettiğiniz kalite konusunda endişe duyuyor musunuz?" gibi.
- Uygulamaya yönelik sorular: Öbüyük satışlarda başarı için özellikle uygulanması gereken bir satış türüdür. Bu sorularla, müşterinin bir sorunu ele alınır, sonuçları ve etkileri incelenir. Bu sorular, müşterinin, sorunun ciddiyetini ve aciliyetini anlamasını sağlar: "Bu sorun karlılığınızı ne derecede etkileyecektir?" yada "Bu reddetme oranı, müşteri memnuniyetini ne derecede etkileyecektir?" gibi.
- İhtiyaçların karşılanmasına yönelik sorular: Bu sorular başarıyla yakından ilgilidir. En önemli faydası,müşterinin sunduğunuz önerinin getirilerini dile getirmesini sağlamak olacaktır: "Bu uygulamayı yüzde 10 oranında hızlandırmak işe yarar mı? Yada "bu uygulamanın kalitesinin yükseltmemizin size nasıl bir yararı olur?" gibi.
Sizlere Neil Rackham'ın dünyaca ünlü "Spin Selling" kitabında anlattığı satışta başarı modelleri hakkında ve DSUİ modeli hakkında bilgi vermeye devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder